Eğitimde Kalıcılık Sağlanmalı
Günümüz eğitim faaliyetlerinin tamamı eğitime öğrencilerin katılmasını, aktif olmasını, yaparak yaşayarak öğrenmesini esas alarak planlanmaktadır. Hazırlanan bu eğitim planlarının (eğitim ve öğretim) faaliyetlerinin asıl amacı kalıcılığı yakalayarak hayata uyarlamaktır. Bu kalıcılığın sağlanabilmesi için eğitim gerçek hayatı içinde barındıran ögelere yer vermelidir. Bunun yanında eğitim-öğretim faaliyetleri öğrenciye aktarılırken yapılacak belli uygulamalar eğitimde kalıcılığı arttıracaktır.
Görsellerin Kalıcılığa Etkisi
Eğitim psikologlarının araştırma konusu olsa da öğrenme yöntemleri ve teknikleriyle de yakından ilgilidir. Görselliğin eğitimdeki yerini tam karşılayan eğitim felsefesi ise öğrenme psikolojisidir. Sözel, sayısal(bilişsel süreçler), psikomotor davranışların(davranış kazanma süreci, bisiklet kullanmak gibi) kalıcılığını arttırmak için yapılan çalışmalarda görsellerin tartışılmaz etkisi eğitim dünyası tarafından kabul görmüş bir gerçekliktir.
Teknolojik Gelişmelerin Kalıcı Bilgiye Etkisi
Küreselleşen dünyada yapılan çalışmalar, insan yaşamını gün geçtikçe kolaylaştırmaktadır. Bu sebeple bu teknolojik etki bilgi, eğitim, kayıt ve kalıcılık sağlamada da etkili olduğu şüphesizdir. Ders işleme esnasında ve sonrasındaki tekrar çalışmalarında hem öğretici (öğretmen) hem de öğrencinin daha az yorularak ve hatırlanma oranını arttıracaktır. Eğitim felsefesinde geçen “Mutlak unutma yoktur; sadece hatırlayamama vardır.Bu hatırlayamamanın nedeni ise öğrenen tarafından bilginin yanlış kodlanması veya bilgiyi yanlış çağırma ile ilgili hatalardan kaynaklandığı belirtilmiştir”. Böylece teknoloji bilişsel süreçleri (kodlama-saklama) etkilediği gibi sonrasında ise (bilgiyi bulma-geri çağırma ve hatırlama) konusunda en etkili uygulamaları içerir. Yapılan deneylerin kanıtladığı; insanlar gördüklerini unutma ihtimalleri duyduklarını unutma ihtimalinden kat ve kat yüksektir.